6 Nisan 2010 Salı

mart'a dair

27 Mart Cumartesi

Dünya tiyatrolar günü. Sinan’ı aramalı, dedim. Ama aramadım, unuttum. Bugün ararım artık, akşam. Bir gün geç, ne ki…

'“Zaten aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır, yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Bir zaman sonra da unutulur gider. Olsa olsa eski program dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız.''

“Görooorum, hepiniz gardoroba koşmaya hazırlanorsunuz. Birazdan teatro bomboş kalacak. Ama teatro işte o zaman yaşamaya başlar. Çünkü Satenik'in bir şarkısı şu perdelere takılı kalmıştır. Benim bir tiradım şu pervaza sinmiştir. Hıranuşla Virginia'nın bir dialogu eski kostümlerden birinin yırtığına sığınmıştır. İşte bu hatıralar o sessizlikte saklandıkları yerden çıkar, bir fısıltı halinde sahneye dökülürler.'' ''Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz fısıldaşır dururlar sabaha kadar. Gün ağarır, temizleyiciler gelir, replikler yerlerine kaçışırâk¦ Perde !”

Tirat Münir Özkul’dan, yazan Haldun Taner.

1 yorum:

  1. Münir Özkul'un canlandırmasıyla hafızalara yüreklere kazınan Fasülyeciyan her kelimesiyle gerçeği ve sadece gerçeği mıhladı benliklerimize. Saygı ve sevgiyle kal.

    YanıtlaSil